LOSE & LOOSE
• LOSE
- Sadece fiil olarak kullanılan bu kelimenin anlamı ‘kaybetmek, yitirmek…’ şeklindedir.
Don’t lose your keys.
Anahtarlarını kaybetme.
They are likely to lose the game.
Muhtemelen oyunu kaybedecekler.
He might lose his job.
İşini kaybedebilir.
- Bu fiilin 2. ve 3. halleri ‘lost’ şeklindedir ve aynı zamanda’lost’ sıfat olup ‘kayıp’ anlamındadır.
We lost the final match yesterday.
Dün final maçını kaybettik.
Our suitcase is still lost.
Bavulumuz hala kayıp.
• LOOSE
- Sıfat olarak anlamı ‘gevşek, bol, dağınık..’ şeklindedir.
The shirt is too loose on me.
Gömlek üzerimde çok bol duruyor.
The baby has a loose tooth that will probably fall out soon.
Bebeğin muhtemelen yakında düşecek olan gevşek bir dişi var.
- Fiil olarak ise anlamı ‘salmak, serbest bırakmak, ateş etmek…’ şeklindedir.
The soldiers loosed a volley of arrows at the enemy.
Askerler düşmanı ok yağmuruna tuttu.
They loose the dogs into the field for exercise.
Köpekleri egzersiz yapmaları için araziye salıyorlar.