AS
JUST AS: ‘’TAM… İKEN’’ (İki eylem aynı anda yapılırken)
Just as she was finishing her presentation, the power went out.
Tam sunumunu bitirmek üzereyken elektrikler kesildi.
The email notification popped up just as he was closing his laptop
Tam dizüstü bilgisayarını kapatırken , e posta bildirimi geldi.
AS: ‘’ KEN, DIGI, DİĞİ, DUĞU, DÜĞÜ’’ (WHEN/WHILE GİBİ)
As we finished dinner, the fireworks began.
Yemeği bitirdiğimizde havai fişek gösterisi baş ladı.
As they were leaving the party, the neighbors just arrived.
Onlar partiden ayrılırken komşular da geldi.
AS: ‘’ DIKÇA, DİKÇE’’ Bu yapının iki şekli vardır;
1) DEĞİŞİM/DÖNÜŞÜM YA DA ETKİ /TEPKİ OLARAK
As technology advances rapidly, it is often accompanied by increased concerns
about privacy.
Teknoloji hızla ilerledikçe , genellikle gizlilikle ilgili endişeler de artmaktadır.
As the temperature rises, ice cream sales increase.
Sıcaklık arttıkça dondurma satışları da artıyor.
2) KIYASLAMA( COMPARATIVE) -ER , -MORE YAPISI İLE
As my father got older , he became more and more cranky.
Babam yaşlandıkça , daha da huysuzlaştı.
As the problem becomes more complicated , the solutions become harder to find.
Sorun daha karmaşık hale geldikçe , çözüm bulmak da zorlaşır.